Pazar ayininde silahlı saldırının yaşandığı Santa Maria Kilisesi Rahibi Anton Bulai, yaşadıklarını anlattı. Bulai, “Kapımız çok kolay kapanıyor. O gün kapanmıyordu.”
Sarıyer’deki Santa Maria Kilisesi’nde Pazar ayini sırasında maskeli iki kişi tarafından silahlı saldırı düzenlendi, bir kişi hayatını kaybetti. Kurşun izlerinin görüldüğü kiliseye dün dev Türk bayrağı asıldı. Pazar ayinini yöneten kilisenin rahibi Anton Bulai, yaşadığı anları anlattı. Bir topluluk üyesi tarafından iç odaya götürüldüğünü belirten Bulai, o andaki endişelerinin topluluk için olduğunu vurguladı. Bir mucize gerçekleştiğini düşündüğünü belirten Bulai, “Mutlaka tekrar cemaate dönmemiz lazım. O gün insanlar Rabbin sesini duymaya geldiler ama silah sesini duydular.”
TOPLULUKTAN BİRİ BENİ İÇERMEYE ÇALIŞTI
Papaz Anton Bulai, “O gün ayini ben yönetiyordum. Rastgele bir pazar yerinde dua ediyorduk. İlk sesi duyduğumda dua ettiğim için gözlerimi bile açmadım. Bu yüzden tam algılayamadım. İkinci sesi duyduğum anda gözlerimi kaldırdım ve şöyle dedim: “Kapıda maskeli iki kişi gördüm ve olayın önemli olduğunu hemen anladım. Bazılarının bağırdığını, bazılarının kaçmaya çalıştığını ama birden fazla kez eğildiklerini gördüm. Cemaatten biri gelip beni içeri almaya çalıştı. Soframızda mübarek ekmek ve mübarek şarap olacağını hatırladım…” dedi.
KAPI ÇOK KOLAY KAPANIYOR AMA O GÜN KAPANMADI…
Bulai, “Geri dönüp onları almaya çalıştım ama bu abi beni içeri zorladı. Kapıyı kapattı, ne yapıyorsun dedim çünkü içeride cemaat vardı. Sonra yavaş yavaş kapıyı tekrar açıp içeri girdim. Gittiler. 15-20 el silah sesi duyduğumda kiliseye gittim. İçeri girer girmez bütün cemaatin yerde yattığını gördüm. Ben geçerken başka bir birader kilisenin kapısını kapatmaya çalışıyordu. başaramayacağını söyledi. Ortadan geçerken herkesin iyi olup olmadığını sordum. Kimse cevap vermedi. Çok duygulandım çünkü ne olduğunu anlamadım. Yaralı mı? Olup olmadığını bilmiyordum. ölmüştü ya da ölmemişti. Ne olursa olsun kapıya gittim. Kapının kapanmasına yardım etmek istedim. Bu da çok farklı çünkü kapımız çok kolay kapanıyor. O gün kapanmıyordu. Baktık mı diye baktık. Önde bir şey göremiyordu. O sırada cemaatten iki kardeş içeri daldı. “Oldu” dedi. İçlerinden biri gülümsedi ve “Ne saldırısı?” dedi. İçeri girdiler, bir komşumuz geçiyordu ve Bizi her zamanki gibi gülümseyerek karşıladı ve saldırı olduğunu söyledi. İçeri bakmaya gittiler, ben de onları takip ettim ve kapıyı kapattım.”
KİLİSEMİZDE BİR MUCİZE GERÇEKLEŞTİ
Bulai, “Kilisemizde büyük bir mucize gerçekleşti diyorum. İki silahlı adam ve tek amaç. Kurşunları bir amaca isabet etti, bu mümkün değil… Eğer Allah’ın eli olmasaydı, bir olay olurdu. Büyük katliam, eminim Allah bizi korumuştur çünkü bu kadar çok kurşun var ve “Tek golü vurdular, imkansızdı” dedi.
RAB’bin SESİNİ DUYSUNLAR İÇİN GELDİ; BİR MERMİ DUYDULAR…
Bulai, “Cemaat için korkuyorum. Cemaati düşünüyorum çünkü onların çocukları ve eşleri var. Zor durumlarda her şeye rağmen yaşamaya devam etmek zorundayız. Mutlaka tekrar topluma dönmemiz lazım. O gün insanlar geldi” dedi. Rabbin sesini duymak için silah sesini duydular. O gün insanlar güya “Kalplerinde Allah’tan değil kurşunlardan söz ettiler. Ama eminim ki tüm kardeşler yine cemaatte bir arada olacak, kendilerini düşünecek, Rabbini düşünecek. Rabbimize bir kez daha hamd edeceğiz” dedi.
BÜTÜN TÜRKİYE’NİN BİZE DUA ETTİĞİNDEN EMİNİM
Bir hatırlatmada bulunan Bulai, “Perşembe akşamı saat 19.00’da Piskoposumuz gelecek. Diğer dini liderleri de davet ettik. Cemaati de davet ediyoruz. Hep birlikte dua edelim, Rabbimize hamd edelim. Bu kaygıyı yeniden sevince dönüştürelim. Ben de bu kaygıyı yeniden sevince dönüştürelim.” Bütün Türkiye’nin bizim için dua ettiğinden eminim.” “Bu bizim yaramız, Hristiyanın, Büyükdere’nin değil, bu yara hepimizin yarasıdır. İster Hristiyan, ister Müslüman, ister Yahudi… En büyük yara Büyükderelilerde çünkü herkes böyle bir şeyin duyulmadığını söylüyor” Büyükdere” dedi.
Bulai, kilisenin asıl adının Meryem Ana’nın Doğuşu Kilisesi olduğunu ve kilisenin cephesinde Latince yazıldığını belirtti.
