Ankara’nın Mamak ilçesinde yaşayan emekliler, SSK ve BAĞ-KUR emekli maaşlarına yapılan yüzde 5’lik ilave artışa tepki gösterdi. 75 yaşındaki emekli Ruşen Sevdindik, “Herkes maaşını düzenli ödemeli, emeklilerin ölmesini bekliyorlar. Bir evin kirası 15-20 bin. Bizim aldığımız ise 7 bin 500 lira. Değil. Elektrik, su, aidat yetiyor. Bu mümkün değil. Emeklilere makul miktarda para vermeleri gerekiyor. Bu milletvekillerinin işi.” “Ne işe yarıyor? Kaç kere alıyorlar? Helal mi değil mi? Bir şeyi canım isteyince alamıyorum. Bakıp geçiyorum. Doğruyu söylüyorum” dedi. .
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yaptığı açıklamada SSK ve BAĞ-KUR emekli maaşlarına yüzde 5 oranında ilave zam yapılacağını duyurdu; “SSK ve BAĞ-KUR emeklilerimizin 6 aylık maaş artış oranı Ocak 2024 itibarıyla yüzde 42,6’ya çıkacak. Temmuz ayındaki artışlarla tüm emeklilerimiz yaklaşık aynı oranlarda maaş artışı alacak. Emekli maaşının alt sınırı 7 bin 500 liradan 10 bin liraya indirildi. 2024 yılını emekli yılı ilan ediyoruz. Amacımız bu fırsatı emeklilerimizin yaşam kalitesini artıracak yeni hizmetleri hayata geçirmek için değerlendirmektir” dedi.
Ankara’nın Mamak ilçesinde yaşayan emekliler ek artış oranına tepki gösterdi.
“ZENGİNİ DAHA ZENGİN, FAKİRİ DAHA FAKİR YAPMAYA BAŞLADI”
Emekli olmasına rağmen Hacı Bektaşi Veli Parkı önünde bal satarak para kazanmaya çalışan 53 yaşındaki Mustafa Şahin, şunları söyledi:
“Beni mutlu etmedi. 30 bin alana 42 bin lira kazandırıyor. 7 bin 500 lira alana 10 bin ödemek zorunda kaldı. Keşke geçimimi sağlasam… Yapıyorum. bu iş (bal satmak). 7 bin 500 lira kira parası bile değil. Kızılay’a gidemiyorum. Evden gidemiyorum.” Dışarı çıkamıyoruz. Ulaşım ücreti 50 lira olduğu için zaten yemek bile yiyemiyorsunuz. 7 bin 500 lirayla evden çıkamıyoruz. Bunları satıyorum, geriye ne kaldıysa evin geçimini sağlıyorum.
10 bin lira kira bedeliydi. Zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapmaya başladı. Emekliler için çöküş yılı. 7 bin 500 liranın üzerine 2 bin 500 lirayı koyarak ’emekliler yılı’ adını verdi. Emeklilik yılı nasıl olacak? Söyleyecekleri bu kadar.”
“MİLLETVEKİLLERİNİN İŞİ NEDİR, NE YAPARLAR? NE KADAR ALIYORLAR? HELAL Mİ DEĞİLDİR”
75 yaşındaki emekli Ruşen Sevdindik, istediğini alamadığını söyleyerek ek zam yapılmasını eleştirdi. Sevdindik şunları söyledi:
“Hiçbir şey elimizden kaçacak gibi değil. Yarı aç, yarı tok yaşıyoruz. Hiç mutlu değiliz, ne kadar mutluyuz? Bir gecede kendilerine zam veriyorlar, emeklileri aylarca süründürüyorlar. Ne mutlu, haksızlığa uğruyorlar… Zalim dünya, bu nedir?
Hastam, bir kereliğine hiçbir şeye gücün yetmez. Anlayamadım, eve gidiyorum. Birini alsam diğerini alamam. Biraz süt ve biraz peynir aldım ve eve gidiyorum. Gücün yetmiyor almaya… Bir gecede milletvekillerine zam veriyor. Birkaç ayda 3-5 milyonun emekliler için çok fazla olduğunu düşünüyorlar. Uygun bir ortamda değiliz, Allah herkesin yardımcısı olsun.
Hangi beslenme? Yeşilliğe paramız yetmiyor. Bir kiloya gücümüz yetmiyor… Herkesin maaşını sistemli bir şekilde ödemeliler, emeklilerin ölmesini bekliyorlar. Bir evin kirası, 15-20 milyon (bin). Aldığımız şey 7 bin 500 lira. Elektrik, su ve aidatlara yetmiyor. Bu böyle olamaz. Emeklilere makul miktarda para verilmeli. Milletvekillerinin görevi nedir, ne yaparlar? Kaç kere alıyorlar? Helal mi değil mi? Bir şeyi istediğimde onu elde edemiyorum. Bakıyorum ve geçiyorum. Doğruyu söylüyorum.”
“İNSANLARIN ÇAY İÇECEK PARALARI YOK”
Eşi emekli olan 51 yaşındaki vatandaş şunları söyledi:
“Sigortam eksik olduğu için emekli olamadım. Eşim emekli ama geçinecek imkanımız yok. Bu çocuklu insanlar… ‘Sıra yok’ dediler, Kuyruklar dolu. Halkın ekmeği için sıraya giriyorsunuz, 6 buçuk liralık ekmek için 200 kişi kuyrukta. Emekliler öldü. Artık emeklilerin hayatı bitti. Ölüm yılı oldu. Emekli yılı aslında emekli yılı değil, ölüm yılıdır.
Emeklinin artık yaşam hakkı yok. Dışarı çıkmaya hakkı yok. Yumuşak ekmeği yiyecek ve oturacak. İnsanlar 25-30 yıldır çalışıyor, çaba gösteriyor. Ben rahat edeyim diye bu yaşa geldi. Artık rahat bir hayat olmayacak. İnsanların çay içecek kadar paraları yok. Bu yüzde 5 ile yapılabilecek bir şey değil.”
